Bize Neler Oluyor

Günlerdir bu konuyu blog sayfamda yazmayı düşünüyordum. Son zamanlarda şiddet ülkede tavan yapmış durumda... Mecliste küfürleşen milletvekilleri, karısını öldürenler, çocuğuna şiddet uygulayanlar, arkadaşıyla ya da komşusuyla kavgaya tutuşanlar, futbol maçlarını siyasi bir arenaya çevirenler...

Bütün bunların yanında beni en çok etkileyen şey bir hafta kadar önce taksi şoförü tarafından kovalanırken canını kaybeden Yusuf oldu. Gözlerim dolu dolu seyrettim Yusuf'un haberini... 

Gözümde canlandırmaya çalışıyorum Yusuf'u... Sevimli, afacan ve neşeli... Dışarıda yağan ilk kar herkes gibi onu da çok sevindirmiş olmalı ki dışarı çıkmış kartopu oynuyor arkadaşları ile... Sevinçle oynadığı kartopu yüzünden biraz sonra öleceğini bilmeden... Kartopu bu... Bilerek ya da bilmeyerek attığı kartopu bir taksinin camına geliyor... O yaştaki bütün çocukların başına gelebilir bu... Yusuf bir şey olmaz zannediyor ama taksici asabi, ters yöne giriyor ve kovalamaya başlıyor küçük Yusuf'u... Yusuf korkuyor... Aslında bu kadar büyütülecek bir şey olmadığını o da biliyor ama korkuyor işte arkasından gelen taksiden ve taksiciden... E-5'e çıkıyor can havliyle Yusuf, ne kadar korktuysa arkasındaki taksiciden ya da ecelinden... Zavallı Yusuf daha 11 yaşındaydı, karşıdan gelen aracın altında kaldı ve bir hiç uğruna uzaklaşıp gitti aramızdan... 

Mekanı cennet olsun Yusuf'un... Yaşanan bu acı olay herkese bir ders olsun... Onların çocuk olduklarını asla unutmayalım... Sevinçlerini ve heyecanlarını daha yoğun yaşadıklarını unutmayalım.  Onlara sevgi gösteremiyorsanız ya da anlayışlı davranamıyorsanız aracınızla ters yöne girip onları kovalamayın, ölümlerine neden olmayın, bırakın sokakta rahatça kartopu oynasınlar... Onlar daha çocuk...
Devamını oku ...

Ciltteki Pul Pul Dökülmenin Nedeni

Ciltte pul pul dökülme problemi neden oluşur? Ciltte pul pul dökülme genellikle cildinizin kuru olmasından kaynaklı olarak ortaya çıkan bir sorundur ve kadınların en fazla şikayetçi oldukları konuların başında gelmektedir. 

Cilt kuruluğu pul pul dökülme, kaşıntı, kepek, çatlama gibi problemleri beraberinde getirir. Dermatoloji uzmanları cilt kuruluğundan şikayetçi olan kişilerin mutlaka bir uzmana başvurmalarını ve cilt şikayetlerine uygun nemlendirici kullanmalarını tavsiye ediyorlar. 

Cildin nem dengesini korumak çok önemlidir. Yaşın ilerlemesi ile birlikte cildin nem tutma oranında ciddi oranda azalma olur. Bu nedenle cildimizin nem dengesini korumak için bol bol su içmeli, uygun nemlendirici krem kullanarak cildin nemlenmesini ve canlanmasını sağlamalıyız. 




Pul pul dökülme de cildin üst derisinin kurumadan kaynaklı olarak pul halinde dökülmesidir. Sık banyo yapanlarda daha çok rastlanır. Cildin pul pul dökülmesine engel olmak için banyo süresini kısa tutmak faydalı olabilir. Çok sıcak suyla banyo yapmak yerine ılık suyla banyo yapmak sorunu çözmede yardımcı olmaktadır. Kese yapmak peeling etkisi yapar, ölü derileri uzaklaştırır. Duştan sonra mutlaka nemlendirici vücut losyonu ile ya da vücut yağı ile vücudunuza masaj yapın. Yüzünüz için mutlaka bir dermotoloji uzmanı ile görüşün ve doktorunuzun önereceği ürünleri kullanmaya özen gösterin. Gelişigüzel ürün kullanmanız fayda sağlamaz, bu nedenle nemlendirici kullanmadan önce mutlaka uzmana danışın.

Devamını oku ...

BAKLAGİLLERİN FAYDALARI

Kış aylarının vazgeçilmez gıda maddeleri arasında önemli bir yeri olan baklagiller sağlığımız için de çok faydalı besinlerdir. Uzmanlar sadece kış aylarında değil her mevsim bakliyat tüketmemizi söylüyorlar. İşte baklagillerin faydaları:


  • Bakliyatlar en ucuz protein kaynağıdırlar. Özellikle et, yumurta gibi protein kaynaklarından uzak beslenmek zorunda kalanlar haftada iki üç defa bakliyat tüketmelidir.
  • Baklagiller zengin bir mineral ve vitamin deposudur. Kalsiyum, demir, çinko, magnezyum mineralleri ile B12 vitamini, tiamin, niasin, folik asit ve E vitamin baklagillerde bol miktarda bulunmaktadır.
  • Baklagiller kolesterol içermezler, bu nedenle kolesterol diyeti yapmak zorunda kalanlar ve kalp hastaları için önemli bir besindir.
  • Baklagiller vücuttaki kan şekerini dengelerler.
  • Baklagiller posalı gıda maddeleridir. Düzenli olarak baklagil tüketmek kalın bağırsağı düzenler ve zararlı bakterilerin üremesine izin vermez. Rektum kanserine karşı koruyucu etki sağlar.
  • Baklagiller tokluk duygusu uyandıran gıda maddeleridir. Bu nedenle fazla kalori barındırmayan baklagillerin diyet yapanlar tarafından bolca tüketilmesi tavsiye edilmektedir.

Devamını oku ...

Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar

Vakti zamanında Malkara'nın bir köyünde güzeller güzeli Zeynep yaşarmış. Zeynep o kadar güzelmiş ki daha on altı yaşında olmasına rağmen birçok isteyeni varmış. Bir gün köyde dillere destan bir düğün yapılmış, Zeynep'te süslenmiş, püslenmiş düğüne katılmış. Görenler bir daha bakıyorlarmış. 

Zeynep'in güzelliği herkesi büyülemiş... Dış köylerden (aşrı köy) gelen konuklar arasındaki Ali'de Zeynep'i görmüş ve ona aşık olmuş. Düğün biter Ali kendi köyüne döner, ama Zeynep aklından bir türlü çıkmaz. Babasına ve anasına anlatır Zeynep'e olan aşkını. Hemen hazırlık yaparlar ve Zeynep'i babasından isterler. 

Düğün dernek kurulur ve Ali Zeynep'i kendi köyüne götürür. Zeynep'in köyü ile Ali'nin köyü birbirine çok uzak iki köydür. Zeynep sıla hasreti çekmeye başlar, iki köyün arasında onca dağ var, yollar çok uzun... Zeynep yedi yıl boyunca ne anasını ne babasını ne de kardeşlerini görür. Ali'de bir kere olsun Zeynep'in özlemini, hasretini dikkate almaz...

Zamanla Ali biraz daha asabi, biraz daha zorba bir insana dönüşür. olmaya başlar... Zeynep ise sıla hasretiyle, yüreğinde anasıyla babasının hasreti, yanar durur... Çıkar köyün tepesine sılasına bakarak yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar diye hem acı acı söyler hem de ağlar durur...

Gün geli Zeynep Ali'nin yaptıklarına ve sıla hasretine dayanamaz hasta olur ve yataklara düşer. Günden güne eriyen Zeynep'in haline köy halkı çok üzülür... Ali'nin yapmış olduğu eziyette cabası... Köyün büyükleri Ali'ye durumu izah ederler ve Zeynep'i ailesine kavuşturmasını söylerler. Ali köy büyüklerinin ısrarına daha fazla dayanamaz ve Zeynep'in köyüne gider ve ailesini getirir. 

Karşısında anasını, babasını ve çok sevdiği kardeşlerini gören Zeynep hem ağlar hem de yıllardır söylediği ağıdı söylemeye devam eder: 

Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar 
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Annesinin bir tanesini hor görmesinler 
Uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı ben köyümü özledim...

Güzeller güzeli kızlarını bu halde gören Zeynep'in annesi ve babası da daha fazla dayanamayarak başlarlar ağlamaya... Anasına ve babasına olan özlemi biten Zeynep ise çok geçmeden ölür ve bu yanık türkü ondan miras olarak kalır...İşte dilimizden düşmeyen bu hazin türkünün hikayesi böyledir... Zeynep'in sıla hasreti ile yakmış olduğu bu ağıt, dilden dile söylenerek o günden bugüne kadar gelmiş dinleyen herkesi ağlatmıştır...

Devamını oku ...

MİSKET

Ankara ilinin en bilinen oyun havası sorulsa hiç şüphesiz Misket derim. Düğünlerin vazgeçilmezi, oynamam diyeni oynatan bu güzel türkünün aslında çok hazin bir hikayesi olduğunu biliyor muydunuz? İşte size dramatik bir Misket hikayesi...

Vaktiyle Ankara'da yaşayan Ganizadeler'in Huriye adında şirin mi şirin, sevimli sevimli bir kızları varmış. O yıllarda Ankara'nın ünlü bir de efesi varmış. Bu efenin adı da Osman'mış. Osman Efe yakışıklı, burma bıyıklı, yiğit mi yiğit bir delikanlıymış. Huriye ise Osman Efe'ye yanık... Huriye, Osman Efe evlerinin bulunduğu sokaktan geçerken onu görebilmek için bahçedeki elma ağacına çıkarmış. Osman Efe'de Huriye'ye yanık... Osman Efe Huriye'ye asla ismiyle seslenmezmiş. Huriye'nin çıktığı ağaç bir elma ağacıymış, ağaçta yetişen elmanın türü de misket elması imiş. İşte bu yüzden Osman Efe sevdiği kıza "Misket" diye seslenirmiş...

Genç aşıklar birbirlerini deli gibi severken, Huriye'yi çeşme başında gören Kır Ağa, kıza aşık olmuş. Huriye'yi ailesinden istemiş. Huriye çılgına dönmüş, ölür de varmaz Kır Ağa'ya... Akşam sevdiğini görmek için çıkıyor misket ağacına ve anlatıyor Kır Ağa'nın kendisini istediğini Osman Efe'ye...Osman, yiğit adam, çıldırıyor sevdiğine başka birisi göz koydu diye...Kır Ağa Osman'a, Osman'da Kır Ağa'ya haber gönderir aradan çekilsin diye...

Sonunda ikisi de Huriye'den vazgeçmeyince kavga etmeye karar verirler. Hayatta kalan kişinin Huriye'yi almasına karar verirler. Belirlenen gün ve yerde, kavga zamanı geldiğinde kalabalık bir insan toplanıyor aralarındaki kıran kırana kavgayı seyretmeye... Misket ise misket ağacına çıkarak sevdiğini görmeye çalışıyor. Bıçaklar çekiliyor ve başlıyorlar kavga etmeye...Kır Ağa sonunda pes ediyor ve "Benimle böyle mücadele eden bir yiğidin ölmesine dayanamam, Huriye senindir" diyerek kavgayı sona erdiriyor. 

Kalabalık misket ağacına doğru yaklaşırken önde Kır Ağa'yı gören Misket, sevdiğini öldü zannederek başlar ağlamaya, başı döner ve dengesini kaybederek ağaçtan düşer ve oracıkta ölür. Misket ağacının yanına gelen kalabalık bir Osman'a bir Huriye'ye bakar kalır. Osman Efe Huriye'nin cansız bedeni ile karşılaşınca çılgına döner...İşte Misket türküsünün bölye hazin bir hikayesi vardır. 

Devamını oku ...

DİKKAT ÜNİVERSİTEDEN ATILABİLİRSİNİZ

Gün geçmiyor ki, eğitim sistemimizde yeni bir düzenleme yapılmasın. Şimdi de üniversiteli gençleri yakından ilgilendiren ve içlerinde bazılarını bir hayli zorlayacak yeni bir düzenleme geliyor. YÖK'ün isteği üzerine üniversitelerden atılma yeniden gündeme geldi. Daha bundan iki yıl önce üniversiteden atılma kaldırılmış ve öğrencilere okulu bitirene kadar sınırsız hak tanınmışken bugün, yeniden okuldan atılma sistemi getiriliyor. Her şey sil baştan yeniden değişiyor...

Bu kararın alınmasını rektörler ve öğretim görevlileri talep etmiş. Rektörlerden gelen "hiçbir planlama yapamıyoruz, öğrenci sayımızı bile bilmiyoruz" şikayeti üzerine okuldan atılma sistemi tekrar geliyor. Buna göre hazırlıktan sonra 4 yıl okuması gereken bir öğrenciye 6 yıl, 5 yıl okuması gereken bir öğrenciye 7 yıl, 6 yıl okuması gereken bir öğrenciye ise 8 ya da 9 yıl süre tanınacak. Üniversiteliler, bu süre zarfında okulunu bitiremezse maalesef okuldan atılacak. Eskiden üniversite öğrencisine sınırsız hak tanınıyorken yeni düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile birlikte, üniversitelerde sınırsız hak diye bir şey olmayacak.

Üniversitede eğitim alan öğrencilerimiz derslerine biraz daha sıkı çalışarak sınıfta kalmamaya özen göstermeli. Arkadaşlar, bence hiçbir şey sizin okulunuzdan önemli değil, önde hiç değil. Sizin için de okulunuzu bitirmek her şeyden önemli olmalı...

Sevgiyle kalın...  
Devamını oku ...

ALKOL BAĞIMLILIĞI

Merhaba, blog sayfamın değerli misafirleri...

Bugün size, alkol bağımlısı olan bir tanıdığımla ilgili bazı şeyler paylaşacağım. Bu arkadaş, kendisini alkol bağımlısı olarak kabul etmiyor, keyiften içtiğini söyleyerek bu alışkanlığını kamufle etmeye, yok saymaya çalışıyor. Aslında durum onun söylediği gibi değil, bu arkadaş haftanın bir iki günü dışında düzenli olarak alkol tüketiyor. O kendisini alkol bağımlısı olarak görmese de uzmanlar bunun alkol kullanım bozukluğu olduğunu belirtiyorlar.

Kendisine zaman zaman nasıl alkol kullanmaya başladığını sorduğumda "lise yıllarımda, arkadaş ortamında" diye cevap veriyor. Ailesinde de bir yatkınlık olduğundan bahsediyor ama asla alkolik olduğunu kabul etmiyor. Neden içtiğini sorduğumda ise "sebep çok, bi bakmışsın dertten kederden bi bakmışsın neşeden içiyorum" diyor. Sosyal hayatının nasıl olduğunu, çevresinde bulunanların bu durumu nasıl karşıladığını sorduğumda, "alıştılar artık" diyor. Aslında kendiside her şeyin farkında, çevresinde bulunan hiç kimsenin onun alkol alışkanlığına alışmadığının, bu durumu idrak ediyor ama böyle söylemek kolayına geliyor.  

Peki, alkol kullananlar bu alışkanlıktan nasıl kurtulabilir? Çevremizdki alkol bağımlısı olan, alkol sorunu nedeniyle hayatı göz göre göre yok olup giden bu insanlara nasıl yardımcı olabiliriz? 

Alkol bağımlılığı ile mücadelenin alkol almayı sona erdirmek olduğunu belirten uzmanlar, bu alışkanlıktan kurtulmak için profesyonel yardım alınması gerektiğinin altını çiziyorlar. Alkol alan kişilerin aldıkları miktarı sosyal içiciyim diyerek artırmaması gerektiğini belirten uzmanlar, alkol tüketen kişilerin bu alışkanlıktan vazgeçmek için istekli olmaları gerektiğini belirtiyorlar. Alkolizm ile mücadelenin en zor tarafının başarısızlıkla sonuçlanan bırakma deneyimleri olduğunu belirten uzmanlar, kesin sonuç almak için alkol sorunu yaşayan kişilerin kararlı olmaları gerektiğinin altını çiziyorlar.







Devamını oku ...